ŞİRKETLERİN SİBER GÜVENLİK POLİTİKALARI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
- Selcen B.
- 6 gün önce
- 3 dakikada okunur
Teknolojinin hızla gelişmesi, şirketlerin iş yapma şekillerini değiştirmiştir. Ancak bu değişim, beraberinde bazı riskleri de getirmiştir. Siber saldırılar, veri ihlalleri ve diğer dijital tehditler, şirketlerin karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir. Bu nedenle, şirketlerin siber güvenlik politikaları oluşturması kaçınılmaz hale gelmiştir. Ancak, bu politikaların sadece güvenliği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedefleriyle de uyumlu olması önemlidir. Bu yazıda, siber güvenlik politikalarının sürdürülebilirlik açısından nasıl değerlendirileceğini ve KVKK ile GDPR çerçevesindeki sorumlulukları ele alacağız.
Siber Güvenlik Nedir?
Siber güvenlik, bilgisayar sistemlerini, ağları ve verileri koruma sürecidir. Siber saldırılardan, veri kayıplarından ve diğer dijital tehditlerden korunmayı içerir. Şirketler, siber güvenlik politikaları oluşturarak, bu tehditlere karşı önlemler alır. Bu politikalar, genellikle aşağıdaki unsurları içerir:
Veri Koruma : Müşteri ve şirket verilerinin güvenliğini sağlamaktır.
Eğitim : Çalışanların siber güvenlik konusunda bilinçlendirilmesidir.
Ağ Güvenliği : Şirket ağlarının korunması için gerekli önlemlerin alınmasıdır.
Acil Durum Planları: Siber saldırı durumunda yapılacakların belirlenmesidir.
Sürdürülebilirlik Nedir?
Sürdürülebilirlik, çevresel, sosyal ve ekonomik faktörlerin dengeli bir şekilde yönetilmesi anlamına gelir. Bir şirketin sürdürülebilir olması, sadece kâr elde etmesi değil, aynı zamanda çevreye ve topluma da duyarlı olması gerektiği anlamına gelir. Sürdürülebilirlik, üç temel boyutta ele alınabilir:
Çevresel Sürdürülebilirlik: Doğal kaynakların korunması ve çevre dostu uygulamaların benimsenmesidir.
Sosyal Sürdürülebilirlik: Toplumsal eşitlik, insan hakları ve çalışanların refahı gibi konuları kapsamaktadır.
Ekonomik Sürdürülebilirlik: Uzun vadeli ekonomik büyüme ve istikrarın sağlanmasıdır.
Siber Güvenlik ve Sürdürülebilirlik Arasındaki Bağlantı
Siber güvenlik politikaları ile sürdürülebilirlik arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Şirketler, siber güvenlik önlemlerini alırken aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunabilirler. İşte bu iki alanın nasıl kesiştiğine dair bazı örnekler:
1. Veri Koruma ve Çevresel Sürdürülebilirlik
Veri koruma, sadece müşteri bilgilerini korumakla kalmaz, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlar. Şirketler, veri merkezlerini ve sunucularını yönetirken enerji verimliliğine dikkat edebilirler. Örneğin, enerji tasarruflu cihazlar kullanarak, karbon ayak izlerini azaltabilirler. Bu tür önlemler, hem siber güvenliği artırır hem de çevre dostu bir yaklaşım sergiler.
2. Eğitim ve Sosyal Sürdürülebilirlik
Çalışanların siber güvenlik konusunda eğitilmesi, sosyal sürdürülebilirliğin bir parçasıdır. Eğitim programları, çalışanların siber tehditler hakkında bilinçlenmesini sağlar ve bu da şirketin genel güvenliğini artırır. Ayrıca, çalışanların bilgi ve becerilerini geliştirmek, onların kariyer gelişimlerine de katkı sağlar. Bu durum, şirketin sosyal sorumluluğunu yerine getirmesine yardımcı olur.
3. Ağ Güvenliği ve Ekonomik Sürdürülebilirlik
Güçlü bir ağ güvenliği, şirketlerin ekonomik sürdürülebilirliğini destekler. Siber saldırılar sonucunda yaşanan veri kayıpları veya sistem aksaklıkları, şirketlere büyük maliyetler çıkarabilir. Bu nedenle, etkili siber güvenlik politikaları oluşturmak, şirketlerin uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, güvenli bir iş ortamı sağlamak, müşteri güvenini artırır ve dolayısıyla gelirleri olumlu yönde etkiler.
Siber Güvenlik ve Sürdürülebilirlikte KVKK ve GDPR Açısından Sorumluluklar
Siber güvenlik politikalarının sürdürülebilirlik çerçevesinde değerlendirilmesinde, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) gibi yasal düzenlemelerin dikkate alınması önemlidir. Bu düzenlemeler, şirketlerin veri koruma konusundaki sorumluluklarını belirler.

1. Siber Güvenlikte Kişisel Verilerin Korunması
KVKK ve GDPR, kişisel verilerin korunmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuş yasal çerçevelerdir. Şirketler, bu düzenlemelere uymak zorundadır. Kişisel verilerin güvenli bir şekilde işlenmesi, saklanması ve korunması, hem yasal bir zorunluluk hem de etik bir sorumluluktur. Şirketler, veri ihlallerine karşı etkili önlemler almalı ve bu konuda şeffaf olmalıdır.
2. Siber Güvenlikte Veri İşleme İlkeleri
KVKK ve GDPR, veri işleme süreçlerinde uyulması gereken bazı temel ilkeleri belirler:
Hukuka Uygunluk : Kişisel veriler, yalnızca yasal bir temele dayanarak işlenmelidir.
Şeffaflık: Veri sahipleri, verilerinin nasıl işlendiği konusunda bilgilendirilmelidir.
Veri Minimizasyonu : İşlenen veriler, amaca uygun olmalı ve gereksiz verilerin toplanmasından kaçınılmalıdır.
Veri Güvenliği : Şirketler, kişisel verilerin güvenliğini sağlamak için gerekli teknik ve idari önlemleri almak zorundadır.
3. Siber Güvenlikte Denetim ve Cezalar
KVKK ve GDPR, veri koruma ihlalleri durumunda ciddi yaptırımlar öngörmektedir. Şirketler, bu düzenlemelere uymadıkları takdirde ağır para cezası veya diğer yaptırımlarla karşılaşabilirler. Bu nedenle, siber güvenlik politikalarının bu yasal çerçeveye uygun olarak oluşturulması ve sürdürülmesi büyük önem taşır.
Sürdürülebilir Siber Güvenlik Politikaları Oluşturma
Şirketler, siber güvenlik politikalarını sürdürülebilirlik çerçevesinde oluşturmak için aşağıdaki adımları izleyebilirler:
Risk Analizi : Şirket, siber tehditleri ve olası riskleri belirlemeli ve bunlara karşı önlemler almalıdır.
Enerji Verimliliği : Veri merkezlerinde enerji tasarruflu ekipmanlar kullanmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek.
Eğitim Programları : Çalışanlara siber güvenlik konusunda düzenli eğitimler vermek ve bu eğitimleri sürdürülebilirlik konularıyla birleştirmek.
Politika Geliştirme : Siber güvenlik politikalarının, sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu olacak şekilde geliştirilmesi.
İzleme ve Değerlendirme: Uygulanan siber güvenlik politikalarının etkisini düzenli olarak izlemek ve değerlendirmek.
Sonuç
Siber güvenlik, günümüz iş dünyasında hayati bir öneme sahiptir. Ancak bu güvenliğin sağlanması, sadece teknik bir mesele değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve yasal sorumluluk açısından da ele alınması gereken bir konudur. Şirketler, siber güvenlik politikalarını geliştirirken KVKK ve GDPR gibi yasal düzenlemeleri göz önünde bulundurmalı ve çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik hedeflerini de dikkate almalıdır. Bu yaklaşım, hem şirketlerin güvenliğini artıracak hem de toplum ve çevre için olumlu etkiler yaratacaktır.
Siber güvenlik ve sürdürülebilirlik, bir arada düşünüldüğünde, şirketlerin uzun vadeli başarısını destekleyen önemli unsurlar haline gelir. Gelecekte, bu iki alanın entegrasyonu, şirketlerin rekabet avantajı elde etmelerinde ve topluma katkıda bulunmalarında kritik bir rol oynayacaktır.
Av. Selcen BAYÜN
Comments